ALOANDA
Muğla Fethiye’ye yaklaşık 24 km mesafede bulunan Aloanda antik kenti, Domuzovası üstü Çaltıözü Asarcık Mevkiinde gizemli bir şekilde yer alır. Pınara antik kentinden Telmessos antik kentine giden doğu yolunun üzerinde konumlanmıştır.
“Aloanda” kelimesi Luwi kökenlidir ve “ahırlı yer” anlamına gelir. Ancak, sur duvarları temelleri, belirsiz kale kalıntıları ve Helenistik bir mezar yazıtı parçası gibi izler bulunması nedeniyle uzun süre göz ardı edilmiştir. Son yıllarda yapılan araştırmalar neticesinde, bu antik kentin aslında bilinenden çok daha fazlasını barındırdığını ortaya çıkardı. 2017 ve 2018 yıllarında Fethiye çevresindeki antik yol ağı üzerinde yürütülen çalışmalar sonucunda yapılan keşifler, Aloanda’nın esasında çok daha zengin bir tarih ve kültüre sahip olduğunu gösterdi.
Aloanda’nın tarihine dair yapılan keşifler arasında Yunanca ve Likya yazıtları bulunmaktadır. Bu yeni epigrafik materyaller, antik yerleşimin adının Aloanda olduğunu kesin olarak ortaya koymuştur. Bu gelişmeler, Aloanda’nın tarih öncesi dönemine ve Likya kültürüne ışık tutarak, bölgenin antik geçmişiyle ilgili daha kapsamlı bir perspektif sunmaktadır. Bu yeni bilgiler, Aloanda’nın zengin tarihine ve Likya kültüründeki önemine dair daha derinlemesine bir bakış açısı sağlamıştır.
Aloanda, Fethiye’nin gizli hazinelerinden biridir ve ziyaretçilere antik dönemin büyüleyici atmosferini keşfetme fırsatı sunar. Burası, tarih meraklıları ve arkeoloji tutkunları için kesinlikle unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Yazıtlar ne anlatıyor?
Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eski Diller ve Kültürler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Onur ve Alman Arkeoloji Enstitüsü Eskiçağ Tarihi ve Epigrafi Komisyonu Görevlisi Dr. des. Selen Kılıç Aslan tarafından yapılan çalışmalar sonucunda açıklığa kavuşan yazıtları, dönemin inanç ve günlük yaşam ritüellerine dair önemli ipuçları veriyor:
1 numaralı yazıtta, Ermedepimis oğlu Pokomas adında bir şahsın Hellenistik Dönem’de kurduğu bir vakıf kaydedilmiştir. 2 numaralı yazıt, Apollonios oğlu Trokondas adlı bir şahsın anısı için, babası, eşi ve çocuklarının yaptırdığı mezar yazıtıdır.
Yazıt 1: “… Her bir yıl için beş tane brabeutes [seçsinler] ve yukarıda yazıldığı şekilde parayı onlara devretsinler. Eğer (brabeutes’leri) seçmezler ya da (parayı) devretmezlerse, devretmedikleri miktarın 1,5 katı kadar borçlu olsunlar ve yukarıda yazıldığı şekilde kendilerine karşı cezai işlem uygulanarak, borçlu oldukları para onlardan tahsil edilsin. Tütsüyü yakarken içki şöleni esnasında şöyle ilan etsinler: “Aloandalıların halk meclisi Pokomas’ı zeytin dalından bir taçla taçlandırıyor”; eğer Aloanda’da hazır bulunuyor iseler, Pokomas’ın akrabalarından üç adamı ziyafete davet etsinler; Pokomas’a yaşadığı sürece kurban edilen hayvanlardan bir tane arka bacak (?) budu versinler; Pokomas öldükten sonra, (bunu) çocuklarına, ama her zaman daha büyük olana versinler; çocuklar da öldükten sonra, en yakın akrabalarına versinler. Brabeutes’ler, içki şöleni için kendilerine ayırmak üzere (?) her yıl on drakhme alsınlar. Savaş nedeniyle kurbanları belirlenen zamanda yerine getiremezlerse, [bir sonraki] yıl geçen yılın borçlu kalınan (kurbanını) da yukarıda yazıldığı üzere yerine getireceklerdir. Tüm [geliri] tamamen kurbanlara ve şölenlere harcasınlar; eğer herhangi bir miktar artarsa, onu başka hiçbir şeye değil, [bir sonraki şenliğe] ayırsınlar; eğer bu (kuralları) hiçe sayarlarsa, kurban törenini [gerçekleştirmezlerse] ve (Pokomas’ın) vasiyetindeki diğer işleri yapmazlarsa, Aloandalıların halk meclisine ceza olarak bin drakhme ödesinler ve [isteyen herkes] (cezanın) [yarısı/üçte biri ? oranında] (bir ödül karşılığında) onları dava etmeye yetkili olsun … para … [Po]komas’ın … Po[kom]as … eğer yok ederlerse, [Pokom]as ya da onun varisleri tarafından, (suçlulardan), (bunların) birinden, birden fazlasından veya hepsinden [ceza olarak borçlu oldukları para tahsil edilsin] …”
Yazıt 2: “Apollonios oğlu, Aloandalı Apollonios, oğlu Trokondas için; Ermoas kızı Apa (?), eşi için; Trokondas’ın çocukları Mis ve Apollonios babaları Trokondas için (bu mezarı yaptırdılar).”