SİDYMA
Seydikemer ilçesinin Dodurga Mahallesi’nde, tarih kokan bir atmosfer içinde yükselen Sidyma Antik Kenti, günümüze ulaşan kalıntılarıyla Roma Dönemi’ne ait büyük bir mirası temsil ediyor. Ancak ele geçirilen yazıtlar ve sikkeler, kentin tarihini M.Ö. 1. yüzyıldan daha eskiye götürüyor.
Sidyma’nın akropolü, Dodurga Mahallesi’nin kuzeyinde iki bölümlü bir tepede yer alır. Güneydoğusunda uzanan duvarlarla çevrili, 365 metre uzunluğundaki akropol, doğuda polygonal biçimdeki bir kapı ve gözetleme kulesi ile zenginleşir. Tepede, geç dönemde inşa edilen tiyatro kalıntıları da dikkat çeker.
Köyün ortasındaki iyi korunmuş Stoa, MS 41-54 yıllarında İmparator Claudius döneminde yapılmıştır. Yanında ise 9 metre uzunluğundaki Artemis Mabedi, aynı döneme aittir. Bu yapılar, Sidyma’nın zengin tarihini yansıtan önemli örneklerdir.
Mahallenin girişinde, günümüze ayakta kalan hamam ve kilise kalıntıları, ziyaretçileri geçmişe doğru bir yolculuğa davet eder. Pınara’da görülen güvercin yuvası şeklindeki kaya mezarları ve ev/lahit şeklindeki mezarlar, Sidyma’nın sembolüdür.
MS 450-457 yıllarında imparator olan Mercian ile ilgili bir mitoloji, Sidyma’nın tarihinde özel bir yer işgal eder. Perslere karşı savaşan Mercian’ın Sidyma’da hastalandığı ve iki kardeşiyle dostluk kurduğu anlatılır. Kartalın gölgesi olayı, Mercian’ın ileride imparator olacağına dair bir işarettir. Mercian, söz verdiği gibi iki kardeşi kenti ulu kişiler yapar.
Sidyma Antik Kenti, taşların arasında gizlenmiş tarihle dolu bir hikayeyi ziyaretçilerine sunuyor. Her kalıntı, geçmişin izlerini takip etme arzusunu ateşliyor ve bu antik kentin yüzyıllar boyunca nasıl bir evrim geçirdiğini hayal etmeye davet ediyor.