LikyaŞehirler

ARYKANDA

Finike İlçesine bağlı Arif Köyü sınırları içerisinde Aykırıçay mahallesine yakın bir ören yeridir. Arykanda adının filolojik açıdan yerli Anadolu dilini yansıtması, bölgenin en eski şehirlerinden biri olduğunu gösterir. Kentin ismi Likya dilinde “Ary-ka-wanda”, “yüksek kayalığın yanındaki yer” anlamına gelmektedir. Gerçekten de Arykanda kenti bugün Şahinkaya diye bilinen sarp bir kaya yüzeyinin altında bulunur.

1960’lı yıllardan günümüze kazı çalışmalarının yapıldığı bir yer olan Arykanda’da 5. veya 6. yüzyıldan daha eski bir veriye rastlanmamıştır. Bilim insanları kentine daha önceden büyük ihtimalle Elmalı Ovası ya da Göller Bölgesi denilen verimli ovaların bulunduğu taraflarda olduğunu düşünüyor. Halkın, M.Ö. 1200’lerde Troya Savaşları’ndan sonra Anadolu’nun büyük bir işgale uğramasıyla verimli topraklarını terk ederek buradaki gibi dağlara sığındığı bilinen bir gerçek. Arykanda’da M.Ö. 6. yüzyılda yerleşimin başlamış olduğu ve bu yerleşimin milattan sonra neredeyse 6. yüzyıla kadar kesintisiz olarak 1200 yıl kadar sürdüğü arkeolojik verilerle kanıtlayabiliyor.

Roma imparatorluk çağı döneminde oldukça gelişen Arykanda, birçok antik kentte göremediğimiz kadar çok fazla sayıda binayı barındırıyor. Bu da hemen yakınında bulunan ticaret yolunun Arykanda’ya kattığı bir değer olsa gerek. Daha da önemlisi sedir kerestesi bugün de olduğu gibi antik dönemde de oldukça kıymetli bir materyaldi. Etrafı sedir ormanlarıyla kaplı olan Arykanda’nın, sedir ticaretiyle de zenginleştiği düşünülüyor.

İÖ 2’nci yüzyılda Arykanda’nın Likya Birliğine dâhil bir şehir olarak sikke bastığını görülür. İ.S. 43 yılında İmparator Klaudius’un Likya Birliğine son verdiği tarihte Likya Bölgesi Pamphylia ile birlikte bir eyalet haline sokulmuş ve Roma’ya bağlanmıştır. İS 240 yılında büyük depremden sonra kısmen onarılan şehir, Bizans egemenliği sırasında “Akalanda” veya “Orykanda” adıyla anılmıştır.

Yerleşim

Kentte en üst seviyesinde, Şahinkaya’nın güney batı eteğinde gözetleme kulesi yer almaktadır. Kulenin güneyindeki üçgen planlı akropolün kentin ilk yerleşim yeri olduğu düşünülüyor. Bu alanın doğusunda Bouleuterion ve doğusundaki üç dükkânın kuzeyinde İ.Ö. 4. yüzyılda inşa edilmiş ve Güneş Tanrısı Helios adına yapılmış tapınak bulunuyor. Kentin gözetleme kulesinden sonra en üst seviyedeki diğer yapısı ise İ.S. 1. yüzyılda inşa edilen stadiondur (stadyum). Bir alttaki terasta, bölgenin ufak fakat en iyi korunmuş tiyatrosu yer alır. En alttaki terasta ise agora ve meclis binası işlevi de veren odeon görülür. Şehrin güneydoğusunda bulunan gymnasium, hamamın hemen yanında yer almakta ve hamam-gymnasium görünümü vermektedir. Şehrin “Doğu Nekropolü” olarak isimlendirilen mezar alanında birçoğu ayakta kalmış anıt mezarlar bulunur. Şehrin su ihtiyacı, Aykırıçay’ın kaynağında kaya yüzeylerine oyulmuş dört ayrı seviyedeki kanal sayesinde sağlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir