Likya Yolu - Kate CLOW Kaleminden
Likya Yolu - Kate CLOW Kaleminden

Likya Yolu (Muğla-Antalya)
1999 yılında açılan Likya Yolu, dünyanın en iyi on yürüyüş rotası arasında gösterilmekte ve bu uzun mesafeli yürüyüş rotasını her yıl 12.000 civarında insan yürümektedir. Ne var ki bu rakamın çoğunluğunu yabancı ülkelerden gelen yürüyüşçüler oluşturuyor. Tahtalı Dağı’nın eteklerindeki Lübnan sedirlerini, kardelenleri, çiğdemleri ve daha nice güzellikleri görebilmek, yoğun kültür erozyonuna ve görüntü kirliliğine maruz kalmış güney kıyılarımızda yaşanabilecek ayrıcalıklı bir deneyimdir.
‘Işık Ülkesi’ olarak anılan Likya, sınırları kuzeyde Burdur, batıda Fethiye ve doğuda Antalya’ya uzanan Teke Yarımadası’nın tarihi ismidir. Bölgenin ilk okuryazar yerleşimcileri kendilerini Termilae (Trmmili-Dirmil) olarak adlandırmış ve muhtemelen Xanthos Vadisi ve çevresindeki dağlarda yaşamıştır. Tlos, Pınara, Myra, Olimpos, Xanthos ve Patara bölgenin önemli yerleşim yerleri olarak göze çarpar. M.Ö. 1000 yılında Likyalı paralı askerler Suriye ve Truva’da savaşmışlardı. Likyalılar önceleri Orta Anadolu’da bulunan güçlü Hitit Krallığı etkisinde bir dil, sonraları ise Fenikelilerden esinlenen bir yazı kullanmışlardır. Kuzeydeki Friglerin baskısıyla Likyalılar, Phaselis gibi şehirler inşa eden Yunan kolonicileriyle temas kurdukları kıyı kesimlerine yayılmışlardır. Likya kültürü Yunan etkisini özümsediysede, kendi dilini ve karakteristik kabile birliğini korumuştur. Bir dönem Pers, Delos Birliği ve Roma hakimiyetinde kalan bölgede Likyalılar, M.Ö. 205 yılında Xanthos başkent olmak üzere oldukça iyi organize olmuş ve uyumlu şehirlerden oluşan Likya Birliği’ni kurdular. M.S. 43’de deniz ticaret yollarını kontrol ettiğinden dolayı stratejik öneme sahip bölgede, Yunanca konuşan bir Roma eyaleti oldular. Devasa ambar ve limanlardan da anlaşılacağı üzere kıyı ticareti, su kemerleri, kaldırımlı yollarla birbirine bağlanan tiyatrolar, gymnasium, tapınak ve gözetleme kuleleri gibi yapıların inşasına olanak sağlamıştır. Roma İmparatorluğu'nun Doğu ve Batı Roma olarak ikiye ayrılmasıyla Likya, 395 yılında Hıristiyan-Bizans dünyasının bir parçası oldu. Tüm Anadolu’yu kasıp kavuran Arap akınlarından nasibini alan Likya bölgesi sakinleri, bu dönemde kıyılardan uzaklaşarak iç taraflara göç etmeye başladılar. Türklerin Anadolu’yu ele geçirmesinin ardından Likya giderek önce Selçuklular, daha sonraları ise Osmanlı İmparatorluğu içerisinde erimiştir. (Daha fazla bilgi için www.lycianturkey.com sitesine bakabilirsiniz.)
Rota Hakkında
Likya Yolu Türkiye’nin ilk uzun mesafeli yürüyüş yoludur. Haritaların ve rota tariflerinin de yardımıyla, uluslararası sisteme göre hazırlanmış kırmızı-beyaz işaretleri takip ederek 650 kilometrelik Likya kıyısı boyunca güvenli ve zevkli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Rotanın asfaltı terk ettiği kavşak noktalarında sarı-yeşil tabelalar yer almaktadır. Muğla’nın Fethiye ilçesiyle Antalya Sarısu Mahallesi arasında uzanan Likya Yolu üzerinde yirmiden fazla antik Likya kentini ziyaret edebilirsiniz. Rota Fethiye, Kabak Koyu, Yediburunlar, Letoon, Xanthos, su kemerleri, Patara, Kalkan, Kaş, Kekova, Myra, Finike, Adrasan, Olimpos, Çıralı, Phaselis, Tahtalı Dağı, Göynük Kanyonu gibi doğal ve tarihi güzellikler arasında Akdeniz kıyı şeridi boyunca uzanıyor. Parkur sadece kıyıyı takip etmekle kalmıyor, yer yer sarp yamaçlara çıkarak, kumsallara ve limanlara iniyor. Yaylalardan ve ormanlık alanlardan da geçen güzergah, Tahtalı Dağı’nda 1800 metredeki sedir ormanlarının yukarısında en yüksek noktasına ulaşıyor. Dinlenmek, yüzmek veya güneşlenmek isteyenler için de alternatifler sunan Likya Yolu, pansiyon, restoran ve plaj olanaklarından yararlanabileceğiniz birçok sahil köyünün içinden veya yakınından geçiyor.
Tamamı performansa göre 4-6 hafta arasında yürünebilen Likya Yolu’nu dileyenler etaplara bölerek günlük veya haftalık etkinlik olarak planlayabilirler. Eğer yüksek kesimlerde yürümüyorsanız, Temmuz ve Ağustos ayları yürüyüş aktivitesi için oldukça sıcaktır. Aralık ve Ocak aylarında hava genellikle fırtınalı iken Nisan ayı bol yağmurlu geçer. Ancak Şubat-Haziran ile Eylül-Kasım ayları arası rotanın tümünü veya bir bölümünü yürümek için uygundur. Ocak ayından Nisan başına kadar 1500 metrenin üzerinde genellikle kar vardır. Eylül ayından itibaren sağanak yağışlar görülebilir.
Rehber Kitap
Türkçe, İngilizce ve Almanca olarak hazırlanan rehber kitap Likya Yolu ile ilgili her türlü bilgiyi içeriyor. Rotanın tamamı günlük parkurlara ayrılarak ayrıntılı biçimde anlatılmıştır. Kitapta ayrıca parkurlar üzerindeki tarihi-arkeolojik alanlara dair bilgilere de yer verilmiştir. Antalya bölgesinin kuş göç yolları üzerinde olması ve birçok endemik orkide türüne ev sahipliği yapmasından dolayı, yanınızda bir bitki veya kuş referans kitabı taşımanız oldukça yararlı olacaktır. Likya Yolu rehber kitabı rotayı ve çevresel özellikleri gösteren bir harita içermektedir. Kitapta ayrıca GPS noktaları ve irtifa grafikleri ile rotanın her bölümünün detaylı tarifi bulunmaktadır.
Ulaşım ve Konaklama
Turizm merkezi olan bölgede konaklama ve ulaşım olanakları oldukça zengin. Dalaman veya Antalya havaalanı parkurun iki başlangıç noktası (Fethiye ve Antalya) için uygun ulaşım alternatifi olabilir. Büyük kentlerden tüm ilçelere şehirlerarası otobüslerle erişilebiliyor.
Fethiye, Ölüdeniz, Faralya, Kabak Koyu, Patara, Kalkan, Kaş, Kekova, Demre, Finike, Adrasan, Olimpos, Çıralı, Tekirova, Çamyuva, Kemer ve Göynük yerleşimlerinde her bütçeye uygun otel ve pansiyon bulunabilir. Ayrıca rota üzerindeki bazı köylerde, son yıllarda geleneksel köy evlerinin pansiyon olarak kullanılmasıyla konaklama seçenekleri artmıştır. Konaklama ve ulaşım konusunda detaylı bilgiye www.trekkinginturkey.com sitesinden ulaşabilirsiniz.
İlgi Çekici Noktalar
· Rota üzerindeki Telmessos, Kayaköy, Sidyma, Pydnai, Xanthos, Letoon, Patara, Phellos, Antiphellos, Apollania, Aperlai, Teimussa, Simena, Andriake, Myra, Belos, Olimpos ve Phaselis gibi antik kentlerde geçmişe yolculuk yapmak
· Kabak Koyu, Patara Kumsalı, Sıcak Yarımadası, Kekova, Adrasan, Korsan Koyu, Çıralı Kumsalı ve Phaselis gibi doğal plajlarda Akdeniz’in mavi sularında yüzmek
· Kaş, Kalkan, Patara, Tekirova, Çamyuva ve Göynük tatil beldelerini ziyaret etmek
· Dünyanın en güzel doğal plajlarından biri olan Çıralı sahilinde kamp yapmak
· Bir masal dünyasını anımsatan Gelidonya Feneri’nde gecelemek (Taşlık Burnu)
· Antalya Müzesi’nde Likya uygarlığından günümüze kalan görkemli eserleri keşfetmek
· 2365 metrelik Tahtalı Dağı’nın zirvesinden Beydağları, Akdeniz, Antalya şehir merkezi ve sahillerini içeren nefis manzarayı izlemek
· Bir zamanlar Patara antik kentine su taşıyan ve özgün mimari yapısıyla dünyanın en önemli su kemerlerinden biri olan Delikkemer’i fotoğraflamak
· Türkiye’nin Unesco Dünya Mirası listesine giren 11 bölgesinden biri olan Xanthos ve Letoon ören yerlerini ziyaret etmek
Kate CLOW